Prof. Dr. Felix T. Rapaport
27 Eylül 1929 - 12 Nisan 2001
12 Nisan 2001'deki ölümü ile trasplantasyon dünyasını derinden sarsan Prof. Dr. Felix T. Rapaport, seçkin bir cerrah, bilim adamı, hümanist bir insan, iyi bir eş ve babaydı. Transplantasyonun bugünkü gelişiminde Dr. Rapaport'un katkılarının önemi çok büyüktür. Transplantasyon dünyasındaki özverili bilimsel çalışmalarının yanı sıra Dr. Rapaport Dünya Transplantasyon Derneği yönetim kurulu üyeliğini ve Transplantasyon Proceedings dergisinin baş editörlüğünü 36 yıl süreyle kesintisiz yürütmüştür.
Dr. Rapaport, 27 Eylül 1929 tarihinde Münih'te doğmuştur. 1936 yılında Rapaport ailesi Nazi rejiminin zorlamasıyla Paris'e göçmüştür. 2. Dünya savaşında Paris'in düşmesinden sonra, önce Dominik Cumhuriyetine, 1945 yılında da Amerika Birleşik Devletlerine göç eden Dr. Rapaport, tıp eğitimini New York Üniversitesi Tıp Fakültesinde, cerrahi ihtisasını de aynı üniversitenin Bellevue Hastanesinde tamamlamıştır. Daha sonra bu üniversitede Dr. John Converse'in yanında araştırma asistanı olarak çalışmıştır. Dr. Rapaport, daha sonra New York Üniversitesi Transplantasyon ve imminoloji Bölümü Direktörü olmuştur. 1977 yılında Stony Brook'taki New York Devlet Üniversitesi Transplantasyon Servisi İmmüno Genetik Test Laboratuar direktörlüğüne getirilmiştir. Dr. Rapaport, 1995 yılında aynı üniversitede İmmünoloji ve cerrahi mümtaz profesörlüğüne seçilmiştir.
Dr. Rapaport'un kazandığı çeşitli ödül ve onur payeleri arasında en önemlileri, Medawar ödülü, Fransız Cumhurbaşkanı Chirac tarafından verilen Legion D'Honneur nişanı ve Arjantin Cumhurbaşkanı Carlos Saul Menem tarafından verilen Orden de Mayo al Merito nişanıdır. Bütün bu seçki ödüllere karşın Dr. Rapaport için en büyük ödül dünyanın çeşitli ülke ve kültürlerinden gelen bilim adamları ve hekimler ile kurduğu iletişimdi. Bildiği beş yabancı dil, bu iletişimde çok önemli bir rol oynamıştır.
Dünya Transplantasyon Derneğinde başkanlık da dahil olmak üzere her türlü göreve layık görülen Dr. Rapaport'un bilgisinden ve deneyimlerinden, kendisinden sonra gelen başkanlar da yararlanmışlardır. Dr. Rapaport'un transplantasyon konusundaki bilimsel katkıları 500'den fazla makale ile tıp literatürüne girmiştir.
Transplantasyon dünyasına katkılarının büyüklüğü, Dr. Rapaport2a 1998 yılında Medawar ödülünün verilmesi sırasında Thomas Starzl'ın şu sözleri ile özetlenebilir."1958 - 1962 y8ılları arasında Dr. Rapaport ilk sistemik deri allograft reddedilmesi fenomenini incelemiş ve yaygınlaştırmıştır. Bu çalışması ve daha sonra Jean Dausset ile yaptığı çalışmalarla köpek DLAve insan HLA lökosit antijen sistemlerini belirleyip her iki türdeki transplantasyon prensiplerini tanımlamıştır. HLA'yı keşfiyle 1980 yılında Nobel ödülüne layık görülen Jean Dausset, bu ödülle Dr. Rapaport'un eşit payı olduğunu söylemiştir."
Dr. Rapaport ve onu deri naklinin gerçek virtiözü olarak tanımlayan Jean Dausset, gönüllüler üzerinde yaptıkları yüzlerce deri naklindan elde ettikleri sonuçlar ile bugün organ naklinde uygulanan HLA sisteminin esasını oluşturmuşlardır.
Dr. Rapaport, organ transplantasyonuna yaptığı olağan üstü katkıları ile tıp tarihinde unutulmayacak isimlerden biri olmuştur. Ama en önemlisi o, pekçok bilim adamının hayatını etkilemiş, onlar ilham kaynağı olmuştur. Dr. Rapaport sadece transplantasyon ile ilgili bilim adamları ve hekimler tarafından değil, aynı zamanda hastaları tarafından da çok özlenecek ve sonsuza dek sevgi, saygı ve şükranla anılacaktır.